18 Ağustos 2008 Pazartesi

sallan-dur


(...Fuşya 21 yaşında.. onunla ilk karşılaşmamız değil. O, 15 -16 yaşlarındayken başka renklerle beraber oynuyorduk.. sonra yaşantılarımız değişti. Başka mekanlarda yaşamaya başladık.. zaman bizi tekrar bir araya getirinceye dek.. yeni beraberliğimizde tek renk oydu.. )

Fuşya zıplamayı çok sever.. kollarını yana açıp başını da sallayarak dans etmeyi.. şişman bir vücudu olmasına rağmen o kadar hızlı sallanır ki bir gökkuşağına dönüşebilir sallanırken.. çok sık sallanır.. o kadar sık ki başka hiçbir şey yapmasına imkan tanımaz bu çoğu zaman..
Evet, Fuşya harekete az duyarlıdır..

Sallanmak keyifliyse ilk oyun adımı olabilir.. salla – dur oyunumuzun adı..
Fuşya ne zaman sallanmaya başlasa ben de onunla beraber aynı şekilde sallanıyorum.. sallanırken müzik ekler gibi dansımıza “salla salla salla ..” diyorum.. o kadar çok sallanıyoruz ki nefesim kesiliyor çoğu zaman.. “dur” diyerek bedenini tutuyorum .. omuzlarına koyuyorum ellerimi.. duruyor.. salla-dur salla-dur .. bu sözcükleri tanıması ve rahatlatıcı bir oyun haline dönmesi için sadece Fuşya’nın başlatmasını beklemiyorum oyunu.. ben de başlatıyorum.. biliyorum yine nefesim kesilecek.. bu kadar başımı sallayarak zaman geçirebileceğimi bilmiyordum..

Başlangıçta Fuşya ile geçirdiğimiz bir saatin en büyük parçasını bu oyuna veriyoruz.. zaman içinde küçülüyor oyun zamanı.. kontrol edilebilir bir davranışa dönüşüyor sallanmaları.. başka bir oyun içinde ortaya çıktığında “dur” denilerek ertelenebiliyor..
Sallanma zamanı küçük parçalara ayrılmaya başlandığında masada beraber oturma süremiz büyümeye başlıyor.. Fuşya buna hemen uyum sağlamak istemiyor.. sık sık kalkıyor masadan ve yeniden sallanmaya başlıyor.. oyunu başlatmak istemesini kabulleniyorum önce.. sallanıyoruz takatimiz yetinceye dek.. sonra yeniden masaya dönüyoruz.. az zaman sonra takatimiz kalmış olsa da masaya dönüyoruz.. en sonunda Fuşya kalktığında ayağa “daha bitmedi Fuşya” diyorum anlıyor ; oturuyor…

Hiç yorum yok: